bugün

entry'ler (6641)

seçimlerde kullanılabilecek oy düzenleme sistemi

dağdaki koyunla benim oyum bir olamayacağına göre bir sistem bir logaritma şimdiye kadar getirilmeliydi ama maalesef getirilmedi. tabi yine ben zatı şahaneleri ve eyitimli birisi olarak sistemi ayağınıza getirdim, beğenirseniz overlock ta getircem.

şimdi madem koyunlarla oyumuz bir olmuyor, nasıl olacak? üniversite mezunlarının 1 oyu 3 oy sayılsın mı mesela? nasıl?

bakın detaylar aşağıda. hem fikir olursak change org den kampanya başlatırız.

- çarşaflı ve tesettürlüler: 0.25 oy
-sıradan insan: 1 oy
- üniversite mezunu insan: 3 oy
- yüksek lisans mezunu: 3.5 oy (ingilizce bilmeden parasını bastırıp ingiltere'ye mba yapmaya gidenleri saymıyoruz)
- profesörler, yaşlı bilginler: 5 oy
- sevdiğim arkadaşlarım: 5 oy
- tkp'liler: 20 oy (bakalım millet vekili sokabilecekler mi, meraktan yani)
- uygur kardeşler, sertaç ortaç, turabi filan: -500 oy (oy verdikleri parti haricindeki tüm partilere eşit bölüştürüp dağıtacağız)

*Basbakan olacak adam: 500000 oy (kendime kıyak geçmem normal bence)

dağdaki çobanla benim oyum bir mi

Elbetteki değil.

Şöyle bakın detaylar aşağıda. hem fikir olursak change org den kampanya başlatırız.

- çarşaflı ve tesettürlüler: 0.25 oy
-sıradan insan: 1 oy
- üniversite mezunu insan: 3 oy
- yüksek lisans mezunu: 3.5 oy (ingilizce bilmeden parasını bastırıp ingiltere'ye mba yapmaya gidenleri saymıyoruz)
- profesörler, yaşlı bilginler: 5 oy
- sevdiğim arkadaşlarım: 5 oy
- tkp'liler: 20 oy (bakalım millet vekili sokabilecekler mi, meraktan yani)
- uygur kardeşler, sertaç ortaç, turabi filan: -500 oy (oy verdikleri parti haricindeki tüm partilere eşit bölüştürüp dağıtacağız)

*eyitimli erkekler: 500000 oy (kendime kıyak geçmem normal bence)

al şu tek taş yüzüğü yarın gel başla

mantık evliliği evlilik teklifi.

kitabın ortasından okuyup, gameti fazla uzatmadan evlenmek isteğini dile getirmek için kullanılan söz.

zaten iki tarafında istediği evlilik bunu iki tarafta biliyor öyleyse bu süslü laflara, acayip hareketlere ne gerek var? üstelik bunların hepsi de erkekten bekleniyor. karşı tarafın yapması gereken gelinlik seçmek, yemek takımı seçmek, erkek tarafının yaptıklarını beğenmemek, 1 senelik düğün tarihine kadar olan zaman zarfında erkeğin ömrünün 10 da 2 sini çürütmek. ailelerin kaprisleri, kavgaları gürültüleri, laf söz para harcamalar vs.. bu durumda en mantık gözükeni "al şu yüzüğü yarın gel gel başla" mottasıdır. umarım bu motta nusretin tuz dökme hareketi gibi tutar ve dünyaya yayılır ve erkekleri çeşitli işkencelerden kurtarır. şimdi let the lynch begin ama linçten önce aklı selim bir düşünün isterim.. tamam bakın kullanılan dil biraz ağır biliyorum ama burada anlatmak istediğim kısaca: boşu bışuna örf adet diye bir sandığa 2000 tl, kötü bir pasta ve hapishane gibi düğün salonuna verilen 8000 tl, organizasyon yapıcam diye günlerce uğraşmalara gerek yok. sade ve basit bir şey yapın geçin gitsin. gelinin hayatımda 1 kez evlenicem onuda şöyle istiyorum, böyle istiyorum, bu olmazsa olmaz sözlerine bakmayın. hayatında bşr kez oluyor diye karşı tarafın hayatını zindana çevirmeyin. bir nikah biraz eğlence tamamdır. param var, beşm için sorun değil bunlar diyorsanız tabi o sizin bileceğiniz iş. bu düğün lobisini zengin edin, size bir sandığı 2 hatta 3000 e kitlensinler.

taç atışının elle başlatılmasının mantığı

Serbest vuruş, çift vuruş, kale atışı gibi tüm atışlar ayakla başlatılırken, taç atışının elle başlatılması fifa nın biyük bir hatası ve ayıbıdır. Zaten taş atışları uzakta kaleye yakın olmayan ölü noktalar. Tehlike az. Çift vuruş olsun bari, böylece direk orta açamasın, hem de elle başlamasın. Basketbol mu bu?

kas gelişyirmek için alternatif yollar

(bkz: kas geliştirmek)

modern insanın en büyük problemi

(bkz: tarım devrimi)

tarım devrimi insanlık tarihinin en büyük aldatmacasıdır.

tarım devriminden önce avcı toplayıcılar yaşamak için en zor şartlara sahip çöllerde bile ortalama günde 3-4 saat çalışarak zengin, çeşitli ve sağlıklı olarak beslenebiliyorken (bir gün kuş avlayıp, diğer gün lahana veya incir yiyip sonra geyik avlayıp, ertesi gün balık ya da bilmem ne ağacının kökünü yiyorlardı) tarım devriminden sonra ve hatta günümüzde yani sanayi devriminden bile sonra asgari ücretli bir kimse 8-10 çalışıp ekmek ağırlıklı tahıl ile beslenebiliyor! ortalama yaşam ömrü ise hiçte o kadar kısa değildi (45-50). ayrıca o zaman insanlar şimdiki bir atletlerden bile daha sağlıklı ve güçlülerdi. tarım devriminin ertesinde yetersiz gıda ve besin eksikliğinden toplu ölümler olmuştur! çocuk ölümleri çağımızdaki gibi az olsa belki ortalama yaşam ömrü süresi çok daha yüksek olabilirdi.

peki ama öyleyse insanlar bu zorlukları ve eksik beslenmeden dolayı toplu ölümleri görünce neden tekrar avcı toplayıcılığa geri dönmemişler diye soranlara yanıt: o zamanlar bilgi aileden çocuğa geçiyordu. başka bir bilgi kaynağı yoktu. yani tarım a geçen anne ve babanız size zehirli bitkileri öğretmiyor, bizonları nasıl avlayacağınızı anlatmıyordu. buğdayı nasıl ekip sulayacağınızı anlatıyordu ve aileniz öldüğünde sizinde elinizde kalan ve çocuklarınıza anlatabileceğiniz tek bilgi buğdayla ilgili olanlardı doğal olarak. bu şekilde nesiller boyu devam etti bu durum. tarım devrimi bizim değil buğdayların başarısıdır. evcilleşenler buğday değil bizdik! çünkü bizler tarlalarımızın yanında evler kurup evlerin içine girip evcilleştik. daha önce çok önemsiz ve yetiştirilmesi çok zor olan buğday ise dünyanın her yerinde yetişmeye başlarken buğday hala doğadaydı yani bizim gibi evlerde yaşamıyorlardı. evcilleşmemişlerdi. diğer tüm rakipleri olan yabani bitkileri insanlara kestirdiler, daha çok güneş ve su aldılar! biz ise 2 ayak üstünde güneşin altında su taşıdık, vahşi otları kopardık, kuşlar yemesin diye nöbet tuttuk gece gündüz, tohumları daha derine ektik verimi arttırmak için çapa yaptık, toprağı belledik, daha fazla ektik ve ekmeye çalıştık vs.. gelecek seneyle ilgili tasalanmaya başladık! kaldı ki avcı toplayıcıyken yarını bile doğru düzgün düşünmez, tasalanmazdık artık 1 yıl sonrası için bile tasanlamaya başlandık: artık buradan sonra dönüş yoktu! bizler evcilleştik, tekrar avcı toplayıcı olamaycağız! tamam çok uzattım. özet geçiyorum. modern insanın en büyük sorunu tarım devriminin gerçekleşmiş olmasıdır. geriye de dönüş yoktur.

10 kişi kalan takımların genelde yeniliyor olması

9 kişi kalanların ise fark yemesiyle ilintilidir.

10 kişi kalan takımların genelde yeniliyor olması

Şu ana kadar kimsenin dikkatini ikginç bir şekilde çekmemiş olan tespittir.

Hayır yani milyonlarca dolar almayı biliyorsunuz da 10 kişi kalınca nasıl galip gelineceğini mi bilmiyorsunuz? Madem yenikecekseniz bir kuruş almadan ben de yenilirim... neden sana milyon dolar vereyim?

aylardır erbab ın tsk tarafından alınamaması

Türk insanını utandıran olaydır.

Genel kurmay başkanımızın yaptığı en iyi şey sanırım rte ile cumaya gitmektir.

dindarlık arttıkça ahlaksızlığın da hayli artması

ilginç bir korelasyona ışık tutmaktadır.

Bu arada "hayli" ile "highly" arasında bir bağ olabilir mi?

derinliği 0 km olan deprem

-Sen mi ossurdun doğru söyle!
+Yok yaa deprem oldu.

müslümanların allahtan daha müslüman olması

ilginç ama gerçektir lakin allah müslüman değildir. Mğslüman olsa namaz kılmak hacca gitmek zorunda olurdu hem ayrıca o da kendine inanmak ve secde etmek zorunda kalırdı.

Dolayısıyla allah ateisttir. Ancak allah a inananlar müslümandır.

allah var ulan orospu çocukları

Cahil insanların nasıl kendi düşüncelerini baskıyla başkalarına empoze ettiğini yani cahilliğin en büyük özelliğini gözler önüne seren söylem.

işemenin türkiye ekonomisi üzerindeki etkileri

büyüktür, hem de çok büyük. Bu işeme olayları önce şirketleri yani işverenleri so ra da türkiye ekonomisini etkiliyor. Şöyle ki;

örneğin 100 çalışanı olan bir şirkette herkes günde 3 dk'dan 3 defa çişe gitse işverenin 1 yılda edeceği zararı hesaplayalım.

3*3*252*100=226.800 dk.
100 kişinin 1 yılda tuvalette harcadığı zaman yani iş kaybı.

hadi şimdi bunun maddi zararını hesaplayalım.

226.800 / 60 = 3.780 saatlik iş kaybı.

3.780 / 8= 472,5 gün. yani bir işçi günde 8 saat çalıştığına göre toplam iş kaybı saatını 8 e böldük.

bir işçinin aylık maaşını asgari ücretten hesaplayalım 1404 tl.

472 / 21 = 22,5 ay. aylık çalışma gün sayısı ay da 21 gün olduğu için 21 e böldük ve 1 işçinin toplam 22,5 ay boyunca hiç durmadan işemediğini bulmuş olduk. asgari ücreti yani 1404 tl yi 22,5 e çarparsak işverenin işçiler işesin diye kaç para harcadığını bukucaz. hadi bulalım.

1404x22,5= 31.590 tl..!!!!

evet tam olarak 31.590 tl!

bakın bu rakama büyük abdestler dahil değil. üstelik sadece işeyip elini yıkasa 5 dk sürer. görev yerinden tuvalete gelişi sırasında geçen vakti hesap bile etmedim. fermuarı sıkışankar oluyor. kabız olanı, dergi okuyanı, telefonla oyun oynayanı, ishal olup sürekli tuvalete gidenlerden bahsetmiyorum bile. ya yöneticiler? onlar da gidiyor tuvalete. hesaplamalara sokmadım onları. onların maaşları çok daha yüksek.

işveren bu rakamla kendine bir araba alabilir aslında. arabasını henileyebilir. 10 sene biriktirse ev bile alabilir.

türkiyede toplam çalışan sayısı kaç biliyor musunuz? 26 milyon 621 bin kişi.. küsürleri dikkate bile almadım dikkat ederseniz. o zaman şöyle bir hesaplama da yapabiliriz.

26.621.000/100=226.210! yani? yanisi şu: türkiye de 100 işçi çalıştıran kaç firma çıkar. yanıt 226.210. biz bir tanesinin zararırını hesaplamıştık. gelin hepsini hesaplayıp türkiyenin işimek yüzünden iş gücü kaybını hesaplayalım.

226.210 x 31.590 = 133.463.900 tl..!!! yanlış okumadınız. bu türkiyenin 1 yılda mesai saatleri içinde işimesinin işverene dolayısıyla ülke ekonomisine zararı.

10 yılda zararırımız ne kadar peki? üşümedim onu da hesapladım.

133.463.900x10=13.346.390.000tl...

rakamla yazıyorum. 13 milyar üçyüz kırk altı milyon üçyüz doksan bin tl.

sen bir işçi olarak tuvaletini evinde yapıp gelsen en azından 1 keresini evinde yapsanda 3 yerine günde 2 defa tuvalete gitsen hem ekonomiye hem de işverenine destek olsan olmaz mı? bence bu bir istiklal savaşıdır. ekonomimizi çişle vuranlar vatan haini ve emperyalizimin uşağıdır. çiş lobisindendir. allah onların idrar torbalarına ateş salsın. prostat olsunlar (emekliliklerinde tabi).

ben büyük resmi gördüm ve oyunu bozdum kardeşim. şimdi size soruyorum. büyük resmi görmeyr, oyunu bozmaya. güçlü bir türkiye ye var mısın?

1 gün müşahede altında tutulan seks mağduru kadın

52 yaşında yaşlı bir kadındır.

en çok güldüğüm bölümü; ''arkadan kerkineyim mi mabadına?''

haberin detayları şöyle efendim;

--spoiler--
Üsküdar sakinleri bu sabah güne oldukça hüzünlü bir olayla başladı. ismini vermek istemediğimiz bir bayan (52) partnerinin sabah ereksiyonundan faydalanmak isteyince olanlar oldu!

''Ben hiç senin canını yakar mıyım küçük pandam diyordu!''

Akşam sahilde tanıştığı 32 yaşındaki dolmuş şoförü i.E. ile kısa zamanda samimi olan bayan onu evine içki içmeye davet etti. Oğlunun o gece bir arkadaşında kalacağını öğrenen i.E. bu teklifi kabul etti. Eve giden ateşli çift gece standart bir seks geçirip Kuzey-Güney izleyip yattılar.

''bir anda yüklendiğinde dünya başıma yıkıldı sandım. bir yandan da sıcak nefesini enseme veriyor, hayvan gibi somuruyordu!''

Sabahın erken saatlerinde i.E.' nin hattına gitmesinden önce tekrar ruhu kabaran kadın onun sabah ereksiyonundan faydalanmak istedi. Baştan normal bir sevişme tutturan çift i.E.' nin ''arkadan kerkineyim mi mabadına?'' teklifi ile farklı bir hal aldı. Onun bu önerisini samimi bulduğunu söyleyen ismini gizli tuttuğumuz bayan daha sonra hayatının şokunu yaşadı!

''Gece böyle kallavi olduğunu fark etmemişim. Yoksa arka bahçeme alır mıydım hiç?''

ismini vermek istemeyen bayan o an yaşadıklarını ayakta böyle anlattı:

''Sen hiç korkma, el kremin var mı? dedi. komodinin üzerini işaret ettim. O koca morbaşlı çirkin şeyi iyice kremledi. arada benim göğüslerime üflemeyi de ihmal etmiyordu. Daha sonra beni rivörs kovgörl dediği pozisyona getirip arkadan yaslandı. bana sürekli ''benim buruşuk pilicim, benim tatlı patatesim'' diyordu. Güzel sözlerine kandım. Arkadan bir anda yüklendiğinde kalbim karıncalandı. Daha sonra doktorun söylediğine göre o anda kalp spazmı geçirmişim.

Üsküdar devlet hastnesinde 1 gün müşehade altında tutulan seks mağduru kadını yollu arkadaşları yalnız bırakmadı...
--spoiler--

http://sikindirikhadisele...-ters-iliski-deneyen.html

siyaset üzerinden din yapmak

adını'da göt kılı koymak.

https://www.59saniye.com/...t-propagandasi-yapilmasi/

türkiye de yaşamaktan soğuma nedenleri

başganları ve reizleri milyar doları götürünce rahatsız olmayıp başkası 1.2 milyon götürünce rahatsız olanları ortaya çıkarmıştır. kim yolsuzluk yapıyorsa millete zarara sokuyorsa mahkemede hesabını versin. ister rte, ister kılıçdaroğlu hiç fark etmez.

hoşlanılan yazarın nick ini mouse ile okşamak

sapıklıkta level atlamış,hatta oyun kapatmış kişi eylemi.

atılan mesaja anında yanıt veren işsiz insan

kızlar tarafından en çok nefret edilen erkektir.
ne o boş işsiz insanlar gibi. lan senin hiç mi işin yok hemen yanıt veriyorsun. işin yoksa bile en az 5 dk yanıt vermemelisin. varmış gibi yap. tıpkı diye 69.999.999 kişi gibi.

türkiye de şeriat in yavaş yavaş elden gitmesi

akp döneminde, ismi konmadan laiklik yıkılarak, çaktırmadan getirilmiş olan şeriat'ın elden gitmesi durumudur.

bu atatürkçüler laikliği resmen geri getirmeye çalışıyor. tüm gerici ve yobaz arkadaşlarımı bu duruma müdahale etmek için sahneye davet ediyorum. biz bu yobazlık ve gericiliği yolda bulmadık. yeri geldi başörtülü bacılarımız dayak yedi diye yalan söyledik, yeri geldi camiiye ayakkabılarıyla girdi yalanı söyledik. imam hatipleri açıp ilim yuvalarını kapadık, dış mihrak masalları uydurduk. feto'ya destek verdik, sonra onları terörist ilan ettik. yapmadığımız kalmadı şeriat için. şimdi bunu öylece kemalistlere bırakamayız.